6 Haziran 2016 Pazartesi

Eski hayallerimi kuruyorum.
Özüme dönüyorum.
Temize çekiyorum.

Bugünün şarkı kombini bana bir şekilde aynı anda mutluluk, heyecanlan, heves, hüzün, melankoli hissettirmeyi başarabilen:
Fleet Foxes - Mykonos
Paolo Nutini - Candy

Her şey güzel olacak.
To be continued.

23 Mayıs 2016 Pazartesi

Yine ota boka ağlama zamanlarım açıldı.

Yapmam gereken şeyleri yapmamanın verdiği ağırlığı sadece kapanan göz kapaklarımda değil her zerremde hissediyorum.

En sinir bozucusu da can sıkıldıkça bi' boşluklara sarmak, fotoğraflara, yaşanmışlıklara bakmak tekrar tekrar, sanki zaten halihazırda ezberlememişim gibi. Düşünmek düşünmek düşünmek olmamış ve büyük ihtimalle de hiç olmayacak şeyleri. Gerçi düşündükçe içi boşalıyor hepsinin birer birer, belki böylesi daha iyi.

Düz metinde kafiye yapmaya başladım yine farkında olmadan, hadi bakalım (:

Vazgeçtim ben bu arada. Şu sıra üzerinde çokça düşündüğüm her şeyden, herkesten. Kalmadı zaten düşünecek yeni bir şey, çokça tekerrürlerdeyim.

Yapmam gereken şeylere odaklanmak vakti. Gerisi kendiliğinden gelir herhalde.
Gelmezse de gelmesin, iyiyim ben böyle.

Şarkı notu: Sezen'den gelsin https://open.spotify.com/track/6Fov2wtS1YVTS3o4sqhgVM .


30 Ekim 2015 Cuma

Büyüdükçe anlıyorum ki benim için özgürleşmek yalnızlaşmaktan geçiyor. 
Ya da yalnızlığı kabul etmekten.
Ya da genel olarak ‘kabul etmek’ten, herhangi bir şeyi, savaşmaktan yorulduğun.

‘Evet öyle oldu, n’apalım yani, sıradaki?’ diyebilmekten, ya da önümüzdeki maçlara bakabilmekten. Önümüze bakabilmekten. İlle de önüne bakmasan bile, illa ki geriye bakmamaktan geçiyor özgürleşmek. Ruhu yormamak lazım fazla. ‘Hayat kısa, kuşlar uçuyor’, ne de doğru demiş Cemal’im Süreya.



4 Mayıs 2014 Pazar

insan bazı heyecanları hiç kaybetmemeli.
heyecanladığı şeyleri ezbere almamaktan geçer bence bu da.
keşke bazı anları tık diye dondurup buzdolabına koyabilseydik.
mutlu olduğumuz her anıyı çözdürüp dondurup her seferinde aynı hazzı alabilseydik;
sanki her seferinde karnım çok açken fırından yeni çıkmış bir ekmeğin kokusunu alıyormuşum gibi,
hiç bıkmamacasına.
sevgilerimi saklayabilseydim keşke, sevdiklerimi de.
sevdiklerimde kalabilseydim keşke.
derken, bir varmış bir yokmuş
evvel zaman içinde unutmak insana en güzel çare olmuş...

17 Ocak 2012 Salı

doğum günü serpintisi

Bazen büyümek ağır gelir
İki yaş büyük gösterdiğime sevindiğim o çocuk zamanlar uzak gelir
ama uyanır ufaklık; meğer büyümek yanına sorumluluğu da alır gelir
O cahil çocuk bunu nereden bilir..?


Bazen sitem etmek fazla gelir
Küçüklükten kalma alışkanlık işte, Afrika’da yemek bulamayan çocuklar aklıma gelir
O zaman da ruhumda kocaman bi suçluluk hissi belirir, lakin
Soldan şeytan fısıldar, bi noktada herkesin hissettiği kendine değil midir?

 
Ama hikayenin sonunda şeytana karşı, Polyanna hep ağır gelir
Beni gülümseten milyon su damlacığı, üç beş gri bulutu gökkuşağına çevirir
Büyüyen bu kız çocuğu aslında daima bilir,
Boyama kalemleri hep onun elindedir.



E artık bir son söz söylemek lazım gelir
Benim en büyük şansım,  bu çatı altında birbiri için atan dört güzelim kalptir
Kendi boyalarımla onların çizgilerini boyayınca  yarattığım hayat rengarenktir.
Zaten gerisi de tuzdur, gerisi biberdir.